South Africa
* * * *
Brown Pelican
Kahverengi Pelikan
_/ Acaba ne kadar uzun sürecek şansı, balığın?
Benim şansım kalmıştı benimle _/
Dört gün sonra, limana yürüyüş yapmak olmuştu,
seni burada arzulamaktan beni vazgeçiren.
Gözetliyordum av peşindeki pelikanları,
yakın, uzak kayıkların ışıkları, her yerde,
yanıp sönüyordu karanlık sularında
bir Key West gecesinin, erkenden.
Dikilmiş duruyordum, çekerek nemli, ılık havayı,
kocaman kahverengi kuşu izliyordum, aşağıdaki,
dolduruyordu askeri gagasının torbasını,
yana doğru, alta doğru,
kocaman görünüyordu, gevşek, uçuk pembe,
kapıyordu yiyeceğini, sabırsızmış gibi,
Acaba, avlanıyor muydu, yeterince?
Sonra ansızın, sen çıkmıştın ortaya.
Kokunu almıştım, duyumsuyordum sırtıma değen
göğüslerini,
geniş sağ kolunu, sağ omuzumun üzerindeki,
duyumsuyordum, köprücük kemiğimde gezinen
nasıldı, yüzündeki ifade acaba?
Kolum kadar uzun bir gaganın koruduğu,
aç aç bakan pelikan,
kararlıydı tok karnına yatmaya.
Islanmış mıydın, yoksa?
Pelikandı bir de, ufacık, koyu gri balıktı,
güçlü kanatlarının birleştiği yerin
sıcaklığında habire çırpınan.
Acaba ne kadar sürecek şansı, balığın?
Benim şansım kalmıştı benimle
yürüyorken ağır ağır Simonton Caddesi'nden yukarı,
Pearlsrainbow'daki odama doğru,
yürüyüş tarzımı benimseyen ağır başlı gecede.
Tadını çıkarmıştım baş döndürücü anların,
teşekkür ettim kahverengi pelikana
seni getirdiği için bana.
Çeviren: İlyas Tunç
Cumhuriyet Kitap
15 Kasım 2007
Şiir Atlası, Cevat Çapan
Derleyen: Ayhan Görür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder