* * *
Rahibe Teresa ataist, tanrıtanımaz mıydı?
'GÜLÜMSEYİŞİM BİR MASKE'
Hıristiyan âleminin hayırsever kahramanıyla ilgili olarak Kolodiejchuk'un kaleme aldığı 'Rahibe Teresa: Gel ve Işığım Ol' adlı kitapta Rahibe Teresa'nın çeşitli mektuplarındaki şu ifadeler göze çarpıyor:
"İnancım nereye gitti? Ruhumun derinliklerinde tam bir boşluk ve karanlık var. Tanrım, eğer varsan beni affet... Bu derin Tanrı özlemim geri tepti. Artık inanç yok, coşku yok aşk yok. Dua ederken dilim söylüyor ama yürekten konuşmuyor. Gülümseyişim aslında herşeyi örten bir maske. Kalbim Tanrı aşkıyla doluymuş gibi konuşuyorum... 'Bu ne ikiyüzlülük' dersiniz... Ben ne için çalışıyorum? Eğer Tanrı yoksa ruh da olamaz. Eğer ruh yoksa, ey İsa demek sen de doğru değilsin."
Rahibe Teresa ataist, tanrıtanımaz değildir.
Çünki:
"Tanrım, eğer varsan beni affet..."
diyerek, sadece
şüphe ve vesvesesini
dil getirerek, af diliyor.
Tanrı'yı reddetmiyor.
Hak yolunda hiçlik dönemini yaşıyor.
Ayhan Görür
* * *
İslâm'da
"şüphe" ve "vesvese"...
İSLÂM DÜŞÜNCESİNİN YAPISI
Selef/ Kelâm/ Tasavvuf/ Felsefe
S U N U Ş
Hz.Peygamber döneminde İslâm düşüncesi kayıtsız şartsız imâna dayanıyordu. Hz.Peygamber’in arkadaşları karşılaştıkları mes’eleleri O’na sorarak hallediyorlardı. Bununla birlikte imân esasları hakkında akıl yürütmek ve düşünmek yasaklanmış değildi. Hatta Hz. Peygamber şüphe ve vesveseyi taklidi iman’dan üstün görüyordu. O imân esasları hakkında şüphe izhar eden bir sahâbe için
“Onun durumunu vesvese haline yükselten Allah’a ham dolsun “
(İbn Hanbel, I, 34) buyurmuş ve vesvesenin imânın esası olduğunu bildirmişti (Müslim, İmân, 211).
Prof.Dr.Süleyman Uludağ
İslâm Düşüncesinin Yapısı
adlı eserden alınmıştır...
Derleyen: Ayhan Görür