Çirkin Bedende Eksiksiz Doğa
Lu Beyi Ai, Konfüçyüs'e dedi ki:
"We ülkesinde adına Kambur Çalık derler
çok çirkin bir adam vardı.
Çevresindekiler onu öylesine severdi ki,
hiç ayrılmazlardı.
Bir düzüneden fazla cariyesi vardı da,
yine de onu gören genç kızlar analarına,
- 'başka birinin nikâhlı karısı olacağıma
onun cariyesi olayım daha iyi,'
derlerdi.
Oysa değerli bir yanı olduğunu
bugüne dek ne gören olmuştu,
ne de duyan.
- Herkesle
barışık yaşayıp gidiyordu,
hepsi bu kadar.
Bey değil ki, birini ölümden kurtarsın.
Zengin değil ki, birinin karnını doyursun.
Yine de erkek kadın herkes
onun çevresinde olmak istiyordu.
Her halde olağanüstü bir yanı vardır diye
düşünüp huzuruma çağırttım.
Ben de baktım,
gerçekten korkunç derecede çirkindi.
Bir ay kadar yanımda kaldı,
o kadar çirkin gözükmez oldu gözüme.
Bir yıl geçmedi,
güven duymaya başladım ona.
Başvezirim yoktu o sırada.
Başvezirlik görevini önerdim.
Kararsız ve isteksizdi:
öyle ki, önerimden utandım.
Yine de ısrar edip razı ettim onu
devleti yönetmeye.
Ama çok geçmedi bırakıp gitti beni.
Sevdiğim biri gitmiş gibi üzüldüm.
Ülkeme bakıp da
mutluluğumu paylaşacak
kimsem yok gibi geldi.
Nasıl insandı bu?"
Konfüçyüs dedi ki:
" Bir gün yolumun üstüne
yavrularını emzirdiği sırada
ölmüş bir dişi domuz çıkmıştı.
Yavrular emmeye devam ediyorlardı
analarının memelerini.
Bir süre sonra analarına baktılar
gözlerini kırpıştırarak:
Anaları onlara bakmıyordu artık.
Yabancılaşmıştı onlara.
Bunun üzerine onu öylece bırakıp gittiler.
- Analarında sevip bağlandıkları şey
onun bedeni değil,
o bedene can veren
onu yaşatan şeydi. Bu yüzdendir ki
Kambur Çalık konuşmasa da
herkes inanır ona.
Hiç bir şey yapmasa da
herkes sever onu.
Bu yüzdendir ki,
beyler ülkelerini teslim ederler ona da,
tek kaygıları,
ya görevi reddederse korkusu olur. - Demek ki
onun doğası tammış
ve
yüreği
dış görünüşüne
yansımıyormuş."
diye sordu diye sordu Ai Bey.
Konfüçyüs yanıtladı:
"Doğmak ile ölmek, yaşam ile ölüm,
yengi ile yenilgi, fakirlik ile zenginlik,
şan ve şeref ile utanç ve şerefsizlik,
ödül ile ceza, sıcak ile soğuk
Gök'ün çarkının dönüşüne göre
olayların akışı içinde
durmadan yer değiştirirler.
- Bu yüzden bunlara kafa yorup
iç huzurunu bozmaya değmez.
Ruhun mekânına bunların girmesine
izin vermemek gerek.
- Her kim ki yüreğinde bu uyumu
tüm ömrü için peşinen
duyumsamayı başarır da
mutluluğunu hiç yitirmezse,
her kim ki,
gece olsun gündüz olsun,
dünyaya hep
bu bahar yumuşaklığı ile yönelir ve
zamanın akışına göre
yüreğinde oluşanları da
aynı yumuşaklıkla kabul ederse,
işte, onun doğası tam demektir. "
"
Yayüreği dış görünüşe yansımıyor
ne demek?"
Konfüçyüs dedi ki:
" Hiç bir şey huzur ve sükûnu
durgun su kadar iyi dile getiremez.
Onu örnek almak gerek.
- Her kim ki içindekini tutar,
onu dışa taşımazsa,
onun doğası
iç uyumu kurmaya yetenekli olur.
Yüreği dış görünüşe yansımayan kişi,
Doğa'sıyla
bozulmaz bir uyum içinde kalır.
Chuang Tzu
Taoculuk Üzerine
Meseller-Diyaloglar
Çeviren: Ömer Tulgan
Yol Yayınları
Bu yazıları
ekinimize kazandırdığı için
çok teşekkür ederim... (A.G.)
Kadıköy, Caddebostan
Fotograf, Ayhan Görür
Şubat 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder