Eğilip üzerime, bakıyor
Balkonuma komşu akasya
Susuyor, sustukça susuyor
Ben avaz avaz eşyayla boğuştukça
Duruyor, o öylece duruyor
İhanet kalbime kötülük koydukça
Yakıyor gecelerimi, yakıyor
Deliriyorum batttım battıkça
Söyle!
Aldattın mı, aldattın mı?
Öpüştün mü, seviştin mi, yattın mı?
Uyudun mu el koynunda?
Sonra, mahmur mahmur kalktın mı?
O zaman neye tutunup kalalım ayakta?
O zaman, ne mânâ kaldı hayatta?
Sezen Aksu
*SEVGİ VE YALNIZLIK
ON LOVE AND LONELINESS
Öğrenci: Sevginin sonu yok mudur? Sevgi etkilenmeye mi bağlıdır?
Krishnamurti: Güzel bir ırmak, güzel bir kadın ya da erkekten etkilendiğinizi varsayın. Bunda ne var? Bunu bulmaya çalışıyoruz. Gördüğünüz gibi bir kadının bir erkekten, bir çocuktan ya da hakikatten etkilendiğimde onunla olmak, ona sahip olmak, ona benim demek ona senin değil demek isterim. O insandan etkilendiğimde onun yanında olmalıyım, bedenim onun yanında olmalı. Öyleyse ne yapmış olurum? Genellikle ne olur? Gerçek şudur: Ben etkilendim ve o insanın yanında olmak istiyorum; bu bir ideal değil. Aynı zamanda şu da bir gerçektir ki, etkilendiğim ve sahip olmak istediğim zaman sevgi yoktur. Benim ilgilendiğimse gerçek, ne olmam gerektiği değil. Birisine sahip olduğumda onun başka hiç kimseye bakmasını istemem. Ben o insanın benim olduğunu düşündüğümde, orada sevgi var mıdır? Kuşkusuz hayır. Zihnim o insanın çevresinde 'benim' diye bir çit oluşturduğu an sevgi yoktur.
Gerçek şu ki, benim zihnim bunu sürekli olarak yapar. Zihnim nasıl çalıştığını görmek belki de onun farkında olmak için tartıştığımızda, zihnin kendisi belki de sessizliğe kavuşacaktır.
ON LOVE AND LONELINESS
Öğrenci: Sevginin sonu yok mudur? Sevgi etkilenmeye mi bağlıdır?
Krishnamurti: Güzel bir ırmak, güzel bir kadın ya da erkekten etkilendiğinizi varsayın. Bunda ne var? Bunu bulmaya çalışıyoruz. Gördüğünüz gibi bir kadının bir erkekten, bir çocuktan ya da hakikatten etkilendiğimde onunla olmak, ona sahip olmak, ona benim demek ona senin değil demek isterim. O insandan etkilendiğimde onun yanında olmalıyım, bedenim onun yanında olmalı. Öyleyse ne yapmış olurum? Genellikle ne olur? Gerçek şudur: Ben etkilendim ve o insanın yanında olmak istiyorum; bu bir ideal değil. Aynı zamanda şu da bir gerçektir ki, etkilendiğim ve sahip olmak istediğim zaman sevgi yoktur. Benim ilgilendiğimse gerçek, ne olmam gerektiği değil. Birisine sahip olduğumda onun başka hiç kimseye bakmasını istemem. Ben o insanın benim olduğunu düşündüğümde, orada sevgi var mıdır? Kuşkusuz hayır. Zihnim o insanın çevresinde 'benim' diye bir çit oluşturduğu an sevgi yoktur.
Gerçek şu ki, benim zihnim bunu sürekli olarak yapar. Zihnim nasıl çalıştığını görmek belki de onun farkında olmak için tartıştığımızda, zihnin kendisi belki de sessizliğe kavuşacaktır.
Öğrenci: Niçin sevgiye gereksinim duyulur?
Krishnamurti: Demek istiyorsunuz ki niçin sevmek zorundayız? Niçin sevgi olmalıdır? Onsuz yapamaz mıyız? Sevgi dediğimiz şey olmasaydı ne olurdu? Eğer anne ve babanız sizi niye sevdiklerini düşünmeye başlarlarsa, burada olmayabilirsiniz, sizi dışarı atabilirler. Sizi sevdiklerini düşünürler; bu yüzden sizi korumak isterler, sizi eğitimli görmek isterler, size bir şey olmanız için her türlü olanağı sağlamak zorunda olduklarını duyumsarlar. Bu koruma duygusu, sizin eğitimli olmanızı isteme duygusu, onlara ait olduğunuz duygusu, onların genel olarak sevgi diye adlandırdıkları şeydir. Bu duygu almasaydı ne olurdu? Eğer anne ve babalarınız sizi sevmeseydi ne olurdu? Göz ardı edilir, rahatsız edici bir şey olur, başlarından atılırsınız ve sizden nefret ederlerdi. Öyleyse neyse ki sevgi duygusu var, belki bulutlu, belki kirletilmiş ve çirkin, ama yine de o duygu sizin ve benim için var; yoksa siz ve ben, eğitilmiş olamaz, var olamazdık.
Jiddu Krishnamurti Krishnamurti: Demek istiyorsunuz ki niçin sevmek zorundayız? Niçin sevgi olmalıdır? Onsuz yapamaz mıyız? Sevgi dediğimiz şey olmasaydı ne olurdu? Eğer anne ve babanız sizi niye sevdiklerini düşünmeye başlarlarsa, burada olmayabilirsiniz, sizi dışarı atabilirler. Sizi sevdiklerini düşünürler; bu yüzden sizi korumak isterler, sizi eğitimli görmek isterler, size bir şey olmanız için her türlü olanağı sağlamak zorunda olduklarını duyumsarlar. Bu koruma duygusu, sizin eğitimli olmanızı isteme duygusu, onlara ait olduğunuz duygusu, onların genel olarak sevgi diye adlandırdıkları şeydir. Bu duygu almasaydı ne olurdu? Eğer anne ve babalarınız sizi sevmeseydi ne olurdu? Göz ardı edilir, rahatsız edici bir şey olur, başlarından atılırsınız ve sizden nefret ederlerdi. Öyleyse neyse ki sevgi duygusu var, belki bulutlu, belki kirletilmiş ve çirkin, ama yine de o duygu sizin ve benim için var; yoksa siz ve ben, eğitilmiş olamaz, var olamazdık.
On Love Loneliness
Sevgi ve Yalnızlık
Çevirin: Elif Özbaş
S,33-34
Ayna Yayınları
Derleyen: Ayhan Görür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder