Münzevi ve Hayvanlar
Bir zamanlar yeşil tepelerin ortasında bir münzevi yaşardı. Temiz ruhlu, samimi kalpliydi. Karadaki tüm hayvanlar ve havadaki tüm kuşlar ona çifter çifter gelirlerdi. Onlarla konuşur, onlar da ona zevk ve neşeyle kulak verirlerdi. Güneş batıncaya dek yanına sokulmak ve onunla birlikte olmak isterlerdi. Ancak vakit gelince onları kutsadıktan sonra onlardan ayrılır ve onları rüzgâr ve ormanlara emanet ederdi.
Bir gün sevgiden söz ederken bir panter başını kaldırdı ve münzeviye dedi:
" Bize sevgiden söz ediyorsunuz. Bize hayat arkadaşınızı anlatın, o nerede?
Münzevi dedi:
" Benim hayat arkadaşım yok."
O esnada hayvanlar ve kuşlar topluluğundan büyük bir şaşkınlık feryadı yükseldi. Ve aralarında fısıldaşmaya başladılar:
" Kendisi bu konuda bir şey bilmiyorken nasıl olur da bize dostluk ve sevgiden bahsedebilir?"
Hepsi birden sessizce ayrıldılar. Ve onu horlayarak bir başına terkettiler.
O günün akşamında münzevi hasırının üzerine uzandı. Gözleri topraktaydı. Acı acı ağladı. İki eliyle göğsünü yumrukladı.
Cubran Halil Cubran
(1883- 1931)
(1883- 1931)
KUM VE KÖPÜK, aforizmalar, AVARE, mesellers, s.95
Çeviren: İlyas Aslan-Kaknüs Yayınları
_/ Yaşamda yalnızlık yoktur,
asıl olan tek başınalıktır ( bir başınalıktır) (?) _/
Derleyen: Ayhan Görür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder