Guernica, c.1937
Pablo Picasso
Picasso
Şiir Atlası
Cevat Çapan
Nikos Engolopoulos/Şiirleri/Çeviren:Cevat Çapan
Derleyen: Ayhan Görür
Pablo Picasso
Picasso
Toreador artık Elassona'da oturuyor
kaldırım döşeli alanda çamların altında
durmadan gidip geliyor kahveci ve durmadan
kaldırım döşeli alanda çamların altında
durmadan gidip geliyor kahveci ve durmadan
dolduruyor
Toreador'un boşalan fincanını ve tazeliyor
nargilesinin tükenen tömbekesini
günün saatleri
ağır ağır geçip de
binlerce kuş
güneşin batmakta olduğunun belirtisi
çınarların yaprakları arasına
tüneyinceye değin
nargilesinin tükenen tömbekesini
günün saatleri
ağır ağır geçip de
binlerce kuş
güneşin batmakta olduğunun belirtisi
çınarların yaprakları arasına
tüneyinceye değin
derken birer birer gizli niyetli gölgeler beliriyor
sokak aralarında
sessizce inen geceden yararlanıp
kuşlar gibi
görünmeden toplanmak için
sözleştikleri yerde
ve iri iri yaşlar boşanıyor gözlerinden
ve faşistleri şaşırtmak isteyen bir ana
suikastçıların fısıldaştıkları ve tavanından
kurusun diye kırmızı biber asılan karanlık odada
tesbihli buruşuk elleriyle şişesini çıkarıp lambayı
görünmeden toplanmak için
sözleştikleri yerde
ve iri iri yaşlar boşanıyor gözlerinden
ve faşistleri şaşırtmak isteyen bir ana
suikastçıların fısıldaştıkları ve tavanından
kurusun diye kırmızı biber asılan karanlık odada
tesbihli buruşuk elleriyle şişesini çıkarıp lambayı
yakıyor
sonra gaz bulaşan buruşuk ellerini
önlüğüne siliyor yavaşca
ve önce de söylediğimiz gibi şaşırtmak istiyor
önlüğüne siliyor yavaşca
ve önce de söylediğimiz gibi şaşırtmak istiyor
katilleri
bu yüzden lambayı masadan alıyor ve hızla
(pencereyi
(pencereyi
açıyor
dışarıya
-gecenin içine-
lambayı tutan o kocaman elini uzatıyor
ana ana! diye bağırıyor ona
nereye götürüyorsun lambayı?
ama o sırada Avila'nın tarlalarında kuşgulu gölgeler
lambayı tutan o kocaman elini uzatıyor
ana ana! diye bağırıyor ona
nereye götürüyorsun lambayı?
ama o sırada Avila'nın tarlalarında kuşgulu gölgeler
dolaşıyor
koltuklarının altında makinalı tüfekler
ve ışık birden uzanınca uzaktan
ve bir yıldız gibi parlayınca uzaktan
yavaş yavaş gitarlar başlıyor çalmaya
çingene kızları oynmaya başlıyor
güzel kalçaları renk renk farbalalı etekleriyle
ve acı çığlıklar gibi bir şarkının sözleri dökülüyor
boyalı sıcak dudaklarından:
"sana yalnızlığı anlatacağım ezgilerimle"
çılgın havalar çalıyordu gitarlarda
faşist reziller toplanan kalabalığı tarıyorlardı
dans eden kadınlarsa
yüksek ökçeli ipek iskarpinleriyle
ve ışık birden uzanınca uzaktan
ve bir yıldız gibi parlayınca uzaktan
yavaş yavaş gitarlar başlıyor çalmaya
çingene kızları oynmaya başlıyor
güzel kalçaları renk renk farbalalı etekleriyle
ve acı çığlıklar gibi bir şarkının sözleri dökülüyor
boyalı sıcak dudaklarından:
"sana yalnızlığı anlatacağım ezgilerimle"
çılgın havalar çalıyordu gitarlarda
faşist reziller toplanan kalabalığı tarıyorlardı
dans eden kadınlarsa
yüksek ökçeli ipek iskarpinleriyle
kalbimi çiğniyorlardı kaldırım taşları üstünde
sonra olanlar oldu:görsen aklını kaçırırdın
kınalı bir boğa fırladı üzerlerine
burnundan alevler saçıyordu
boynuna ve sırtına saplanmış şişlerden canı yanmış
sağa sola saldırmaya başladı
barsaklarını deşmek
boynuzlarıyla gövdelerini delik deşik etmek
ve tosladığı her şeyi
havaya fırlatmak için
ve kan selleri içinde
insan ve at cesetlerinden
koca bir yığın yükseldi çevresinde
(derisine saplanan kurdeleli şişler acıyla süslüyorlardı
sonra olanlar oldu:görsen aklını kaçırırdın
kınalı bir boğa fırladı üzerlerine
burnundan alevler saçıyordu
boynuna ve sırtına saplanmış şişlerden canı yanmış
sağa sola saldırmaya başladı
barsaklarını deşmek
boynuzlarıyla gövdelerini delik deşik etmek
ve tosladığı her şeyi
havaya fırlatmak için
ve kan selleri içinde
insan ve at cesetlerinden
koca bir yığın yükseldi çevresinde
(derisine saplanan kurdeleli şişler acıyla süslüyorlardı
boynunu ve sırtını)
ve güzel göğüslü kızlar sırtüstü yatıyorlardı yerde
ve onların güzel gözlerinde
güneşler batıyor
güneşler doğuyordu
yeniden
ve onların güzel gözlerinde
güneşler batıyor
güneşler doğuyordu
yeniden
Nikos Engolopoulos
Hero of the Revolution, 1953
Egg tempera on wood
*
"sanat ve şiir yaşamımız
Hero of the Revolution, 1953
Egg tempera on wood
*
"sanat ve şiir yaşamımız
yardım eder"
Yunanistan'ın ünlü gerçeküstü şair ve ressamlarından Engolopoulos 1907'da Atina'da doğdu ve 1985'de gene orda öldü. Paris'te Jeanson Lisesi'nde öğrenim gören şairin Fransız kültürüne çok şey borçlu olduğunu şiirlerinden ve resimlerinden kolayca anlaşılmaktadır. 1938'de Sürücüyle Konuşmayın ve ertesi yıl Sezsizliğin Klavseni kitaplarıyla adını duyurduktan sonra ülkesini uluslararası birçok sergide temsil eden sanatçının ona yakın şiir kitabı vardır. Embirikos, Elitis ve Kalas gibi gerçeküstü şairlerle adı anılan Engolopoulos'un bu meslektaşlarından da daha aşırı sanat anlayışı tutucu eleştirmenler tarafından yoğun saldırılara uğradı. Albaylar diktatörlüğü döneminde şiirleri gizli olarak basılarak dağıtıldı.
Şiir Atlası
Cevat Çapan
Nikos Engolopoulos/Şiirleri/Çeviren:Cevat Çapan
Derleyen: Ayhan Görür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder