5 Mayıs 2011

"Gnothi Seauton!-Kendini bil!..Sokrates/Prof.Dr.Yıldız Tümerdem



Atina, Delphi'deki Apollon Tapınağı

***


Gnothi Seauton!
Delphi’deki Apollo Tapınağı’nın girişinde bu söz yazılıdır:
“Gnothi Seauton!”
“Kendini Tanı! - Kendini bil!”


Sokrates

* * *


DELPHİ Tapınak Yazıtları Esin Kaynağım Oldu
Prof.Dr.Yıldız TÜMERDEM



Yeniden yenicesine
öğrenebilmek ve öğretebilmek...
Her gün bir bilinmeyeni öğrenmeyi
becerebilenler, uzun ve sağlıklı yaşarlar.

Yıldız Tümerdem


Yıllar öncesinde bir kitabın sayfaları arasında okuduğum, o güne kadar duymadığım bir tapınağın, Delphi Tapınağının kapısında yazılı olan, Sokrates'in, “ KENDİNİ BİL” öz deyişi yaşam felsefem oldu. O günden sonra, çevremdekiler arasında “kendini bilmezleri, haddini bilmezleri” görüp tanıdıkça sımsıkı sarılır oldum bu iki sözcüğe. Ne zaman yeni bir karar almaya kalkışsam, yeni bir adım atmayı düşünsem ciddi anlamda “ sakin olmalı, iyice düşünmelisin, kendini ve gücünü bilmeden hareket etmemelisin” derim kendi kendime. Yaşamımın her anında; “Ani kararlarım ve bu kararlardan kaynaklanabilecek yanlış-larımı, bu iki sözcükte gizli olduğunu düşündüğüm, gerçekleri görmemi sağlayan sihirli bir güç önlüyor” diye düşünür, ona göre de davranırım bir bakıma…
Bu nedenle, yaşamımdaki gizemli bir güç olan bu iki sözcüğün nereden geldiğini, yazılı olduğu tapınağın nerede olduğunu öğrenme isteğimi yitirmedim hiçbir zaman. Hekimlik ve eğitimsel çalışmalarımın yoğunluğu biraz azalınca, biraz soluk alınca,
İstanbul’un cıvıltılı Beyoğlu ve tarih kokulu sahaflar semtlerindeki eski kitapçılar sıklıkla uğrak yerlerim oldu. Hemen her gün yeni bir kitapla tanışmak öylesine hoş ve çocukça bir duygu idi ki benim için. Bu duygu anlatılmaz yaşanır kanımca. Öte yandan bilgisayarla dost olmanın ve dünya ile kolayca iletişim kurmanın şansını yakalamanın da keyfi göz ardı edilemez elbette. Delphi Tapınağı’nın nerede olduğu araştırmaya karar verdiğim günlerde, bir sitenin içinde kutsal tapınakların duvarları arasında saklanırken buldum onu. Dünyada çok sayıda kutsal tapınak var kuşkusuz. Yıllar öncesinde katıldığım Uluslararası bir kongrenin ardından Bankok sokak-larında dolaşırken, her evin bahçesinde kuş yuvasına benzeyen minik, tahtadan yapılmış tapınakları gördüğümde hem çok gülmüş hem de “aferin, Buda her an onlarla” diyerek buluşlarına hayran olmuştum. Rengarenk boyanmış bu tapınaklar yetiyordu insanlara ibadet etmeleri için. Önemli olan inançları idi, tanrıları her yerde onlarla beraberdi nasılsa…
Dünyada gerçek anlamda bilinen üç kutsal tapınak vardı. İkisi
Anadolu’da, Türkiye’de, Didim ve İzmir yakınlarında idi. Üçüncüsü de Atina yakınında Delphi Tapınağı idi. Tapınağın giriş kapısının sol tarafına öğretiler yazılmıştı eski yunan alfabesi ile. Bu sözler; o gün olduğu gibi, bu gün de, yeni bir yüzyıl insanı için yol gösterici nitelikte idi. Büyük düşünür Mevlana Celalettin Ruminin, her yıl yüz binlerce insanın ziyaret ettiği Konya’daki Türbesinden içeri girildiğinde; "Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” yazısındaki yol gösterici sözcükler ziyaretçiler tarafından beğeni ile okunuyordu. Bu veciz sözlerin yıllar önce, Delphi Tapınağı'nın kapısında; “olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol, sevmi-yorsan sever gibi yapma ” sözleri ile benzeşmesi Tanrısal bir rastlantı mı idi?Nasıl düşünülürse düşünülsün, bu benzerlik hem şaşırtıcı hem mutlu edici idi. Anadolu topraklarımızdaki düşünürlerin ileri görüşlerini ve çağdaşlığını anlatıyordu bütün bunlar. Tapınağın diğer yazıları da bir birinden değerli ve yol gösterici idi. Çıkınımdaki kutsal sözcükleri her zamanki gibi yazarak paylaşmayı düşündüğümde, kalbimdeki çizgili kaslarımın telaşlı hücreleri teşekkür etti. Beynimdeki dingin hücrelerim de her zamanki gibi alkışlayarak ama ciddi duruşlarla kutladılar. Gelin birlikte değerlendirelim Delphi Tapınağı'nın kapısında insanlığın iyiliği, mut-luluğu ve dingin yaşamı için yazılan aşağıdaki sözleri;
Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilenmelisin. İşin yaşam dayanağının önceliği ve temelidir…




  • Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilenmelisin. İşin yaşam dayanağının önceliği ve temelidir...

  • Gürültü ve Patırtının ortasında sakin olmayı başarabilmelisin…

  • Sessizliğin, sükunetin içinde dinginlik ve mutluluk olduğunu unutmamalısın...Telaşsız, yavaş ve anlaşılır bir dille konuşmalısın…

  • Konuşurken başkalarını da dinlemelisin. Akıllı olmasalar, hatta yeterli bilgileri olmasalar bile karşındakileri dinlemelisin. Çünkü; doğru seçtiğin kitaplardan edindiğin bilgilerin yanı sıra, onlardan da çok şey öğrenebilirsin.Çünkü dünyada herkesin bilinen / bilinmeyen bir öyküsü vardır mutlaka. O öyküler başkalarında olduğu gibi senin için de yol gösterici olabilir…

  • Yaşamın anlamını bilmeli ve tadını çıkarmaya çalışmalısın. Çünkü geride kalan anlar geri dönüşümsüzdür…

  • Başka türlü davranmak gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalışmalısın. Fakat kimseye tam olarak güvenmemeli, teslim olmamalısın…

  • Sevgi ve aşkı değerlendirmeyi bilmelisin… Sevgi ve aşk, kıraç toprakların taze yeşili ve rengarenk çiçekleridir…

  • Sevgi ve aşk; gerçek ve mutlu yaşamın ta kendisidir…

  • Yılların akıp gitmesine öfkelenmemelisin. Gülümseyerek, hatta kahkahalarla gülebilmelisin geçmişte olup bitenlere. Çünkü her şeyi ile o yılları sen yaşadın, hesabını kimse soramaz / vermeye zorunlu değilsiniz…

  • Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek geçmişte bırakmalısın. Şimdiki seni; sana yakışır bir biçimde keyifli ve dertlerin ile çevreni sıkmadan yaşamalısın...

  • Anıların arasından en güzellerini ve seni mutlu edenlerini seçmeli, diğerlerini fırlatıp erişilmeyen uzaklara atmalısın…

  • Arada bir isyan etsen bile unutma ki içinde yaşadığın evreni yargılamak ola-naksızdır. Öyleyse önce kendini sorgulamalı, doğru olanı bulmalısın…

  • Hangi konuda olursa olsun kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde olmalısın. Görmeye çalış ki her şeye karşın dünya güzeldir. Yaşamak da öyle…Yaşam için iki şey çok önemlidir. Bunlar, var oluşunun, varlığını sürdür-tebilmenin özüdür; Kin tutmamalısın, ama olanları da asla unutmamalısın…

    Son öğüdümüz;

  • Herkesi ve her şeyi sevemezsin. Sevmeyi hak edenleri ve hak edileni sevmelisin...

  • Evrenin neresinde yazılı olursa olsun, doğru ve yol gösterici sözcüklerin kutsal olduğunu kabul etmişimdir her zaman…Yaşam çizgimi çok olumlu etkilemiştir bütün bu sözcükler. Elbette seçmek önemlidir…

* * *


Derleyen: Ayhan Görür