15 Mart 2008

Tutuculuk Üzerine...Chuang Tzu























Chuang Tzu - Konfüçyüs

Tutuculuk Üzerine

Konfüçyüs bir yolculuğu sırasında We ülkesinden geçiyordu.
Öğrencisi Yenhui(41) müzik ustası Jin'e sordu:
"Ustamızı nasıl buldun?"
Jin Usta
yanıt verdi:
"Ne yazık ki ustanızın çabaları başarısızlığa mahkûm."
Yenhui tekrar sordu:
"Neden?"
Jin Usta
şunları söyledi:
" Törenlerde kurban olarak sunulan samandan köpekler törenden önce süslü dolaplara konur, dantellerle nakışlarla süslenir.
Rahip onlara el sürmeden önce oruç tutup abdest alarak arınır.
Ama tören bitti mi atarlar onları çöplerin arasına,
gelen geçen hiç aldırmadan başlarına sırtlarına basar,
kış için yakacak toplayanlar onları toplayıp yakar.(
42)
Ama yoldan yoldan geçen biri kalkıp da bunları alsa, süslü dolaplara koysa, dantellerle, nakışlarla süslese, işi gücü bırakıp bunların ayakları dibinde uyusa, kötü düşler ve karabasanlar görür.
Sizin usta da eski hükümdarlar zamanında töreni yapılıp işi bitmiş saman köpekleri buluyor, çevresine topladığı öğrencileriyle birlikte işi gücü bırakıp bunların ayakları dibinde uyumaya kalkıyor.
İşte bu yüzden
Song'da altında durduğu ağaç üzerine devrildi.
We'da ayağının ayağının tozunu silmek zorunda kaldı(43),
Shang ve Chen ile Zhai sınırında askeri birliklerce kuşatılda,
yedi gün pişmiş aş yüzü görmedi, neredeyse öleyazdı:
Bu, karabasan değil mi?

Su üzerinde yolculuk edecek olan gemiye biner
, kara yolundan giden arabaya.
Suda gemi ile yolculuk ediliyor diye biri kalkıp karada da
gemi ile yolculuk etmek isterse yaşamı boyunca bir karış yol alamaz.

Eski ve yeni zamanlar da su ve kara yolculuğu gibi değil mi?
Eski Zhou krallığı ile bugünün Lu ülkesi de gemi ve araba gibi değil mi?
Zhou krallığı yöntemleriyle Lu'yu yönetmeye kalkışmak, karada gemi yürütmeye kalkışmak demek değil mi?
Hem başarısızlığa mahkûm boşuna bir çabadır bu, hem de insanın insanın başına bin dert açar.
Ama sizinki
hâlâ anlamamış
bir yöntemi başka yere uygulamaya kalkan kişinin saygınlığını yitireceğini.


Kaldıraçlı bostan kuyularını bilmez misin?
Çekersen aşağı iner, bırakırsan yukarı çıkar:
Onu bir insanın çekmesi gerekir,
yoksa onun insanı çekmesi değil.
Ancak o zaman o insana karşı koymadan inip çıkar.

Üç Hakan-Beş Hükümdar devrinin(44)
töresi, ahlâkı, yasaları, emirnameleri de
saygınlıklarını
bugüne uygun olmadığından
değil
, o zamanın koşullarını
düzenleyebilmiş olmalarından
alıyorlar.

İğde, armut, turunç ve portakalı al:
Bunların hepsinin de tadı güzeldir ama,
her birinki başka başkadır.

Ahlâk
, töreler ve yasalar da
öyle olmalı,
kendi dönemlerinin koşullarına
uymalıdır.
Şimdi bir maymunu al,
Zhou Bey'in(45) giysilerini
giydirmeye kalk!
Her halde bunları dişleyip yırtmaya çalışır,
ancak tüm giysilerden kurtulursa rahat eder.
O zamanlar ile bugünü de karşılaştırırsak,
aradaki fark
maymun ile Zhou Bey
arasındaki farktan
hiç de daha az değil. (46 )

Bir gün dünya güzeli Xishi'nin
canı sıkılmış, suratını asmış.
Çirkin bir kadın görmüş bunu,
pek
de güzel bulmuş:
Köyüne dönünce o da surat asmış.
Ama zengin komşuları
evlerine çekilip kapılarını kapamışlar yüzüne,
fakir fukara ise çoluğunu çocuğunu alıp
uzaklaşmış yanından.
Surat asmanın da güzel olabileceğini
doğru anlamış ama,
bunu
güzel yapanın
ne olduğunu
anlamamış.
Chuang Tzu
Taoculuk Üzerine
Meseller-Diyaloglar
Çeviren: Ömer Tulgan
Yol
Yayınları

İstanbul,Kadıköy, Caddebostan
Photograph by Ayhan Görür

Hiç yorum yok: