30 Ocak 2007

Egypt, Mısır...Onur Görür



Photograph, Onur Görürwww.onur.spaces.live.com






Ra

Kral Tut




Derleyen: Ayhan Görür

Mardin: Dünü Bugüne Taşımak...İsmet Yedikardeş

* * *

Dünü Bugüne Taşımak

by İsmet Yedikardeş
Mardin Tabloları
www.ismetyedikardes.com


Memleket, bugün beni ben yapandır, gönlümde duran,
Taşlar arasında hayal, menzildir gökyüzünden haykıran,
Öptüğüm nakış, kıblemde püskül, ruhumdan armağan...



www.mardin.gov.tr
Bu siteyi mutlaka ziyaret ediniz...
Çok keyifli...

Sonunda Mardin'e gitmeye karar vereceksiniz...

Değerli sanatkâr İsmet Yedikardeş'e
sevgi ve saygılarımı sunuyorum...

"
Derleyen: Ayhan Görür

28 Ocak 2007

Kûfi'nin gölgesinde...Mardin...Ayhan Görür





Kûfi'nin Gölgesinde

* * *
Mardin, Turkey


"Taşların dili olsaydı... " diyorlar.
Bence var...
Konuşmadan konuşandır onlar,
Onları konuşturan var...
Ayhan Görür



Kufi'nin Gölgesinde, Mardin
by İsmet Yedikardeş
www.ismetyedikardes.com


Derleyen: Ayhan Görür

Mardin...Ayhan Görür


Photograph, Adnan Avuka

"
Mardin
Güzel Sanatlar Fakültesi
( Eski Ticaret Lisesi)
Mardin Faculty of Fine Arts
(Old Comerce College)
Değerli sanatkâr Adnan Avuka' ya
sevgi ve saygılarımı sunuyorum...

"

Derleyen: Ayhan Görür

Artuklu Kervansaray, Mardin


* * *
Artuklu Kervansaray, Mardin

"
" Özünde, sözünde mertlik olanların yurdu
Ataların yadigârı ve ulu Artuklu..."

" The land of those who are trustworthy
Remembrance of ancestors and the grand Artuklu..."

Şiirlerle Mardin
www.mardin.gov.tr


"

Derleyen:Ayhan Görür

Yezidilik...Ayhan Görür

* * *
Yezidilik

Yezidilik
,
Ortadoğu kökenli bir dindir. Yezidiler Kürt olup, ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar. Suriye, Türkiye, İran, Gürcistan ve Ermenistan'da da cemaatleri bulunan Yezidiler'in bugünkü toplam sayısının 500,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca başta Almanya ve İsveç olmak üzere Avrupa ülkelerinde de birçok göçmen Yezidi yaşamaktadır.

Din
Yezidiler Melek Tavus'a ibadet ederler. Melek Tavus İslam Dini'ne göre Allah tarafından Şeytan'a çevrilmiş melektir. Ancak Yezidi inancında kötü bir melek değil, Allahtan sonra en değerli ve iyi melektir.Yaptıkları dinsel vecibeler islam dinine aykırıdır.Yezidiler müslümanlar tarafından iyi satanistler olarak bilinir.
Yezidilik'ten önceki ilahi dinlerde anlatılan, şeytanın, yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm evrene ispatıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmıştır.
Ancak burada Şeytan'ın sahip olduğu özellikler diğer dinlerden farklıdır. Yezidilikte tanrı dünyanın sadece yaratıcısıdır, ancak sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Şeytan bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir. Şeytan "Melek Tavus" olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir. Tanrı özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez. Aksine ibadetin ona değil içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında
Melek Tavus'tur. Ahiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir. Melek Tavus bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu dünyadaki gölgesidir.
Ayrıca Yezidiklik'teki
Melek Tavus incancı ile eski Zerdüştlük ve Mitraistlik'den etkilenmiştir. Günümüzde, Yezidiler oldukça kapalı ve geleneklerine bağlı olarak kültürlerini devam ettirmektedirler.

Yezidilerde Yaradılış
Başlangıçta Tanrı
Azda kendi ateşinden Melek Tavus 'u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda'dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın'ı, ve evreni yaratır. Ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane de cin.
Daha sonra
Melek Tavus yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın" der. Bunun üzerine Melek Tavus "Bu iki insanı yaratan yoktan vareden benim niçin onlara tabi olayım ben sadece beni yaratan sana tabi olur, sana ibadet ederim" der. (Aslında Melek Tavus burada kibrinden değil Azda'dan başkasına inanmanın şirk olacağını bildiğinden İnsanlara secde etmemiştir.)
Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konuda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de bir küpe ruhlarını, düşüncelerini doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra Erkek olanın küpünden
Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise sürüngenler, akrepler, çıyanlar.
Adam Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar Şahid bin Car böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur.
Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Yezidilerin atalarını oluşturur, diğer 80 çocuktan dünyaya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.

Yezidilikte İnanç
Yezidiler kendilerine "
Azday Halkı" adını verirler. İnançları arasında.
Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan tanrı onu asla yıkmaz.
Doğanın korunması ve doğaya saygıyı benimserler.
Günde üç defa güneşe dönerek ibadet edilir.
Çarşamba gününü dinlenme günü olarak kabul ederler çünkü,
Melek Tavus'un yaratıldığı gün, İlk iki insanın yaratıldığı gün ve Şahid bin Car'ın meydana geldiği gündür çarşamba.
Sonradan Yezidi olmaya izin verilmez.
Şeytan'ın adını telaffuz etmek haramdır
Şeytan'ın adını anımsatan kelimeleri anmak (Kitan, Şar, Şat, mel'un, na'l, lucifer) haramdır.

Yezidiler'in Kutsal Kitapları
Yezidiler'in iki kutsal kitabı vardır.
Meshaf Reş
Kitab el Celve
Meshaf Reş ya da Türkçe Siyah Kitap: olarak bilinen bu kitap 15. yy da yazılmıştır ve Yezidiler'in mitolojisini anlatır. Ayrıca kitabın sonunda Yezidiler'in yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir.
Kitab el Celve ya da Tanrısal İzahatlar: Daha geniş bir zaman diliminde yazılmış, Yezidiler'i bilgilendiren bir kitaptır. Bu kitabın içide bu kitabın sadece Yezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi gerektiği bildirilmiştir. Beş bölümden oluşur.
Birinci Bölüm: Melek Tavus'un ezeli oluşu, ve sıfatları. Diğer dinlerin artık hükümsüz oluşu ve kitaplarının geçerlililiğini yitirmiş olduğu.
İkinci Bölüm: Ödül ve Ceza, Reenkarnasyon.
Üçüncü Bölüm: Herşeyin
Melek Tavus'un denetiminde olduğunu anlatan bölüm.
Dördüncü Bölüm: Mevsimler, yasalar ile ilgili bilgiler ve yabancı inançlara kapılmamak gerektiğine dair uyarılar.
Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen kavramlara saygılı olmayı buyuran bölüm.

"
http://tr.wikipedia.org/wiki/Yezidilik"'dan alındı

Derleyen: Ayhan Görür

Deyrulzafaran Manastırı,Mardin...Adnan Avuka

* * *
Photograph, Adnan Avuka
Deyrulzafaran Manastırı, Mardin
Deyrulzafaran Monastery,Mardin
"
I am Deyrulzafaran Monastery
I am Deyrulzafaran Monastery 5 km in the east of Mardin.

I have been the patriarch center of global Syriacs over 639 years. I existed long before the Syriac culture. My consruction dates back to the foundation of Mardin province. Do you know? I this part of consruction, stones are locked each other without cement.

I am one of the oldest temples of Solarity. Do you know why I am so far? To lay head together with the nature, the created, and creator.

I am very happy in Mardin. I lived in peace. Saint Efraim, the yhe greatest master of may literature gave inspiration to my body. My language is relative to Arami that Jesus Christ spoke, my root is the oldest Christian community.

I am Deyrulzafaran Monastery that had been important at every stage of the history... Did you know that my people always lived friendly with everybody whatever their religion, language are in Mardin.

I am Deyrulzafaran Monastery worshipping to the God in its glorious structure on wide area...

I am Deyrulzafaran Monastery, always mercifully hosting friend... I am the temple of Hana Dolabani coming from yesterday...
Source: Mardin Governorship web site

Ben Deyrulzafaran Manastarı'yım
Ben Deyrulzafaran Manastarıyım. Mardin ilinin 5 km doğusunda bulunan...

Ben 639 yıl boyunca Dünya Süryanilerinin Patriklik Merkezliğini yaptım. Ama ben süryani kültüründen çok önce vardım. Benin yapım tarihim Mardin ilinin kuruluşuna kadar gider. Biliyor musunuz? Yapımın bu kısmında taşlar harçsıs olarak tavanda kenetlenmiştir.

Ben Şemsiliğin en eski mabetlerinden biriyim. Ben niye böyle uzaktayım biliyor musunuz? Doğayla, yaratılanla, yaradan ile baş başa kalmak için.

Ben Mardin'de çok mutluyum. Hep huzur içinde yaşadım. Benim edebiyatımın en büyük ustası Aziz Efraim, ilham verdi vücudum. Benim dinim İsa'nın konuştuğu Aramice ile akraba, kökenim bilinen en eski Hıristayan topluluğudur.

Ben Deyrulzafaran Manastırı'yım. Tarihin her safhasında çok önemli olan... Biliyor musunuz? Benim insanlarımın dini, dili ne olursa olsun Mardin'de herkesle hep dostça yaşadı.

Ben Deyrulzafaran Manastırı'yım. Görkemli yapısıyla geniş arazide Hakk'a tapınmanın diyarı...

Ben Deyrulzafaran Manastırı'yım, her zaman misafir ağırlayan sevecen bir dost... Ben Hana Dolabani'nin mabediyim. Dünden bu güne gelen...
Kaynak: Mardin Valiliği web sitesi

Mardin'li değerli sanatkâr Adnan Avuka 'nın
Hoşgörülerin Diyarı
M A R D İ N
adlı eserinden alınmıştır.
"
Derleyen: Ayhan Görür

Mardin...Ayhan Görür

***

Kemerli Kapı
Mardin

"
Dostumuzu ziyaret ettiğimizde,
bizi
ilk olarak karşılayan,
bize
dostun
sıcaklığını,
kardeşliğini
sunan mekân...

Derleyen: Ayhan Görür

Pencere; Mardin, Midyat...Ayhan Görür



* * *

Pencere
Midyat, Mardin

"

Ulu Tanrı taşı yarattı;
insanoğlunu yarattı
o da
aklı, bilinci, sanatı ile
onu
bezedi,
güzelleştirdi...


Derleyen: Ayhan Görür

Ulu Cami, Mardin...Ayhan Görür


* * *
Photograph, Lütfi Özgünaydın

"

Mardin'ın,
kentsel sokak dokusu içinde yükselen
bir güzellik abidesi:
Ulu Cami Minaresi

Derleyen: Ayhan Görür

Ulu Cami, Mardin...Ayhan Görür
















by Lütfi Özgünaydın

"
Mardin Ulu Cami ve güvercinleri
Mezopotamya ovasına,
sonsuzluğa
ve
sevgiye
çok yakışıyor...

Derleyen: Ayhan Görür

24 Ocak 2007

Sevgilim..Rakel Dink













Rakel Dink


by Gustav Klimt


Bu mektup hepimize!

Rakel Dink
'in, eşine yazdığı ve "Sevdiklerinden ayrıldın. Çocuklarından ayrıldın, torunlarından ayrıldın. Sizlerden ayrıldı. Kucağımdan ayrıldın. Ülkenden ayrılmadın" diye bitirdiği mektup, dinleyen herkesin gözlerinde nem bıraktı.

"
Çutağıma (Ermenice keman) eş olmak bana verildi. Bugün çok acılı ve onurlu olarak buradayım. Ben, çocuklarım, ailem ve sizler çok acılıyız. Bugün sessiz sevgi biraz olsun bize güç katıyor. Kederli bir sevinç yaşatıyor.

İncil'den Yuhanna 15/13'te, "Hiç kimsede, insanın dostları uğruna canını vermesinden daha büyük bir sevgi yoktur"
der.

Sevgili dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını, sizin kardeşinizi uğurluyoruz. Sağdakine, soldakine, öndekine, arkadakine, rahatsızlık, saygısızlık vermeden... Sloganlar, pankartlar açmadan, sessiz bir saygı yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Bugün sessizlikle büyük bir ses yükselteceğiz. Bugün derinliklerin ışığa yükseldiği günün başlangıcıdır.

Yaşı kaç olursa olsun, 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim.Onu sevgisi büyüttü...Ah kardeşlerim, onun doğruluğa olan sevgisi, şeffaflığa olan sevgisi, dostuna olan sevgisi onu buraya getirdi. Korkuya meydan okuyan sevgisi onu büyüttü. Diyorlar ki, o büyük bir adamdı. Size sorarım, "O büyük mü doğdu?" Hayır. O da bizim gibi doğdu. O gökten değildi. O da topraktandı. Bizim gibi çürüyen bir beden. Fakat, yaşayan ruhu, yaptığı iş, kullandığı üslup, gözlerindeki, yüreğindeki sevgi onu büyük yaptı. İnsan kendiliğinden büyük olmaz. İnsanı yaptıkları büyük yapar. O büyük oldu. Çünkü, büyük düşündü. Büyük söyledi. Bugün de buraya gelerek, hepiniz büyük düşündünüz. Sessizce büyük konuştunuz. Siz de büyüksünüz. Bugünle kalmayın, bu kadarla yetinmeyin.

O
, bugün Türkiye'de milat yaptı. Sizler de mührü oldunuz. Onunla manşetler, onunla konuşmalar, onunla yasaklar değişti. Onun için dokunulmazlar ve tabular yoktu. Kelamda dediği gibi yüreğinden taştı. Büyük bir bedel ödedi. Bedellerin ödendiği gelecekler Hrant'ları severek, Hrant'lara inanarak olur. Nefretle, hakaretle, kanı kandan üstün tutarak olmaz. Bu yükseliş, karşındakini kendin gibi görerek, kendin gibi sayarak, kendin sayarak olur.

Ah kardeşlerim, Hisus'un (Hz. İsa) yardımıyla yarattığı ev cennetinden ayırdılar. Gökten ve ebedi cennete kanat açtırdılar. Gözleri daha yorulmadan, bedeni daha yaşlanmadan, daha hasta olmadan, sevdiklerine doymadan kanat açtırdılar göksel cennete. Oraya yalnız sevgi girerBiz de geleceğiz sevgilim. Biz de geleceğiz o eşsiz cennete. Oraya yalnız ve yalnız sevgi girer. İnsanların ve meleklerin dillerinden üstün olan, peygamberlikten üstün olan, bütün sırları bilmekten üstün olan, dağları yerinden oynatacak imandan üstün olan, varını yoğunu sadaka vermekten üstün olan, bedenini yakılmaya teslim etmekten daha üstün olan, yalnız ve yalnız sevgi girecek o cennete. Orada gerçek sevgiyle bir arada ebedince yaşayacak. Kimseyi kıskanmayan sevgi, kimsenin malında gözü olmayan sevgi, kimseyi öldürmeyen sevgi, kimseyi aşağılamayan sevgi, kardeşini kendinden üstün tutan sevgi, kendi hakkından vazgeçen sevgi, kin tutmayan sevgi, kardeşinin hakkını arayan sevgi, Mesih'te bulunan sevgi ve bize dökülmüş olan sevgi.

Ah sevgilim yazdıklarını, yaptıklarını, konuştuklarını kim unutabilir sevgilim? Hangi karanlık unutturabilir sevgilim? Olmuşları, olanları kim unutturabilir sevgilim? Korku unutturabilir mi sevgilim? Yaşam mı, zulüm mü? Dünyanın zevki, sefası mı sevgilim? Yoksa ölüm mü unutturacak sevgilim? Hayır hiçbir karanlık unutturamaz sevgilim.

Ben de sana yazdım aşk mektubunu sevgilim. Bana da ağır oldu bedeli sevgilim. Bunları yazabilmeyi Hisus'a borçluyum sevgilim. Onun da hakkını ona verelim sevgilim. Herkesin hakkını herkese geri verelim sevgilim.

Sevdiklerinden ayrıldın
.
Çocuklarından ayrıldın,
torunlarından ayrıldın.
Sizlerden ayrıldı.
Kucağımdan ayrıldın.


ÜLKENDEN AYRILMADIN SEVGİLİM.
23 Ocak 2007


Derleyen: Ayhan Görür

23 Ocak 2007

Saygıdeğer kadın... Ayhan Görür

* * *
by Gustav Klimt

Hiç kimse,
kollarında bir çocuk tutan anne kadar
çekici
ve
birkaç çocuk arasındaki bir anne kadar
saygıdeğer
değildir.

Goethe

Derleyen: Ayhan Görür

20 Ocak 2007

Güvercinler...Ürkek, ama bir o kadar da özgür... : Hrant Dink



" Güvercinler dahi
kentlerin en içlerindeki kalabalıklarda
yaşamlarını sürdürüyorlar.
Ürkek, ama bir o kadar da özgür..."

Hrant Dink

by Emre Kayalar
Y A R G I
öldürenle katiliz
çalanla hırsız
tümümüz sanığız
tümümüz savcı
tümümüz suçlu
tümümüz yargıç
kimi aklar kimi suçlarız
kimi bağışlar kimi asarız
kendimizi başkasında
hergün bir bıçak saplı
birinin arkasında
vurulan da biziz vuran da
Bülent Ecevit
Derleyen: Ayhan Görür

Birşeyler olacak yarın...Bülent Ecevit



by Emre Kayalar

Y A R I N


birşeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı

karıncaların telâşından belli
birşeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk

pek o kadar göremesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
birşeyler olacak yarın
öbürgünden önemsiz
bugünden önemli

1975
Bülent Ecevit
Derleyen:Ayhan Görür

16 Ocak 2007

Gel! Ne Olursan ol, yine gel... Mevlâna



*
* *
* * *





Bâzâ! Bâzâ! Her ân çi hestî bâzâ
Ger kâfîr u gebr u bût-perestî bâzâ
İn dergeh-i mâ, dergeh-i novmîdî nîst
Sad bâr eger tövbe-şikestî bâzâ
Mevlâna




Gel!.. Ne olursan ol, yine gel...
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta...
İster yüz kere tevbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tevbeni...
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.



"Come, come again, whoever you are, come!
Heathen, fire worshipper or idolatrous, come!
Come even if you brok your penitence a hundred times,
Ours is the portal of hope, come as you are."


“Venido, venido otra vez, quienquiera eres, vienes!
¡Pagano, encender el devoto o idólatra, venir!
Venido aunque te rompió tu penitence cientos veces,
Los nuestros son el portal de la esperanza, venido pues eres. “


Gekommen, wieder gekommen, whoever bist du, kommst!
Heidnisch, worshipper abfeuern, oder idolatrous, kommen!
Gekommen, selbst wenn du dein penitence hundertmal brachst,
Unsere ist das Portal der Hoffnung, gekommen, da du bist. „

Venu, venu encore, celui qui vous êtes, venez !
Païen, mettre le feu à l'adorateur ou idolâtre, venir !
Venez même si vous cassiez votre pénitence cent fois,
Nôtres est le portail de l'espoir, venu car vous êtes. «


“Venuto, venuto ancora, chiunque siete, venite!
Heathen, infornare il worshipper o idolatrous, venire!
Venuto anche se rompeste il vostro penitence cento volte,
Il nostro sono il portal di speranza, venuto poichè siete. “


"vindo, vindo outra vez, quem quer que você é, vem!
Heathen, ateie fogo ao worshipper ou idolatrous, venha!
Venha mesmo se você quebrou seu penitence cem vezes,
Nossos são o portal da esperança, vindo porque você é."

by Emre Kayalar

Mevlâna Celâleddin Rumî
Mawlana, or Mowlana, and Jalal Al-Din, or Jalaluddin

Derleyen: Ayhan Görür