17 Şubat 2008

Gönülden Bilime...Ahmet İnam



Raffael, School of Athens


GÖNÜLDEN BİLİME
Ahmet İnam

Vallahi Hoca, verdiğiniz, vermekte olduğunuz felsefe derslerinin tadı damağımda kaldı. Bu dersler hayatımda çok büyük ufuklar açtı. Ben bir müzisyenim. Konservatuvar okudum. Hançerem çok iyidir. Hele 'O Sole Mio'yu Pavatotti'den daha iyi söylediğimi çok saygın müzisyenler bana ilettiler.

Luciano Pavarotti -O Sole Mio



La Mia Filosofia

Bildiğiniz gibi "O Sole mio", "benim güneşim?" demek. Nedir şimdi güneşim? Felsefe! Hem de nasıl bir güneş! Fikrimi anlatabilmem için bu güzel eserin ilk dörtlüğünü İtalyancayla yazayım:

Che bella cosa na jurnata'e sole,
n'oria serena doppo na tempesta!
Pe'll'aria fresca pare gia'na festa...
Che bella cosa na jurnata'e sole.

Ne güzel şeydir güneşli bir gün,
Fırtınanın ardından soğuk hava!
Taze bir esinti siler hepsini ama...
Ne güzel güneşli bir gün.

Şunu söylüyor: Çevirimi biraz serbest havayla yaptım, neden dersiniz, siz derslerinizde serbestliğin felsefenin en önemli özelliği olduğunu söylediniz. İnsan kendini hür hissetmedikçe felsefe yapabilir mi? Güneşli bir gündür felsefe, ağır bir havanın ardından gelen. Derslerinizde içime öyle bir güneş doğdu. Şimdi karşılaştığım tüm müzisyen arkadaşlarıma felsefe öğrenmelerini öğütlüyorum. Sebebi de benim o güzel 'sole mio'mda var.

ma n'atu sole
chiu' bello, oi ne'.
'O sole mio
sta'n fronte a te!
'o sole, 'osole mio
sta'n fronte a te!
sta'n fronte a te!

Oysa öteki güneş
Hâlâ daha parlak olan
Benim güneşim
Senin yüzünde!
Güneş, benim güneşim
Senin yüzünde
Senin yüzünde!

Felsefenin güneşi, derse katılan güzel hanımların yüzüne vuruyor hocam! Lütfen, sözlerimi yanlış anlayıp hemen kaşlarınızı çatmayın! Siz değil misiniz, sizle Platon'un Şölen'ini okurken, "felsefe erotiktir" diyen! Gerçekten de öyleymiş hocam. Derslerinizde üç hanım benim aklımı aldı. Hani siz konuşuyordunuz, sizle birlikte bizler de konuşuyorduk ama benim gözüm hanımlara yansımış felsefe güneşinden bir türlü ayrılmıyordu. Eminim, onları başka bir ortamda görsem, bu kadar etkilenmezdim. Onlar felsefe gibi ilahi bir güzelliği dinlerken güzelleşiyorlardı. Onlardaki güzellik felsefe güneşinin aydınlattığı güzellikti.
Bu güzellikleri seyrederken, hanımlar bendeki güzelliği gördüler. Güzelleştik hocam. Felsefe bunun için değil midir?
Size bu hanımlardan cep telefonuma gelen mesajları okusam şaşarsınız. Bu güzel ilan-ı aşkları ancak felsefe terbiyesi alanlar yapabilirler. Felsefelenmiş aşkın zevki başka hocam. Size teşekkür ediyorum. Üç hanımla yaşadığım aşk ile güzel besteler yapıp birinin adını La mia filosofia (Felsefem) koyacağım saygıyla,
Hüsnü Hoşses

* * *
Sevgili Hoşses,
Sizi hatırlamıyorum. Hangi dersimde bulundunuz? Güzel sesinizi, dinlemek isterdim.
Doğrusu anlattıklarınız beni şaşıttı, felsefenin bir "çöpçatan" olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Açık konuşmak gerek. Sizin felsefe dediğiniz, biraz sizin gözlerinizle La vostra filosofia, sizin felsefeniz olmuş. Platon'un Şölen'inde Diotima (Sözcük anlamı, "yüksek rahibe" demektir!) Eros'u hakikate götüren güç olarak anlatır, bir yorumla; sizin anladığınız anlamda "erotik" olanla ilgisi, bu bağlamı göz önüne almadan anlaşılamaz.
Güneşle felsefenin ilgisine gelince. Sevgili hocam Nermi Uygur'un Güneşle adlı kitabı var. "Işık", "aydınlık", "aydınlatma" felsefede batıdaki başlangıcından beri çok kullanılan metaforlardır. Felsefenin gölgelerle dolu bir etkinlik olduğunu da görmek gerek. Aydınlığı anlamak için karanlıktan geçmek gerek. "Felsefe yolda olmaktır!" der, ustam Jaspers. Siz yolda kalmışsınız Hüsnü Bey. Şölen'i bir daha okuyunuz! Tek tek bedenlerde kalmış güzellik, felsefenin ardında olduğu güzellik değildir. O bedenlerdeki güzelliğin felsefeden geldiğini söylüyorsunuz. Peki, felsefenin güzelliği nereden geliyor? Eski Yunanlı'nın to kalon dediği güzellik, bir ideal olan değerdi, örneğin Platon'da, Aristoleles'te. Hazza ve çıkara dayanan dostluk değersiz bulunurken to kalon'a dayanan dostluk, yetkin, ideal dostluktu. Siz güzeli hanımlarla sınırlıyor, üstelik üçünü sanırım birbirlerinden habersiz idare ederken, bu "beceri"nizi felsefeye atfediyorsunuz. Felsefe elbette bu davranışlarınızdan incinmiştir.
Sevgiyle...
Ahmet İnam

Cumhuriyet, Bilim ve Teknik
Ocak 2008

Derleyen: Ayhan Görür

Hiç yorum yok: