"
_/ Hükümdarlar halkı korumak içindir;
halk, hükümdara kulluk etmek için değil!" _/
Sa'dî
"
YALNIZ YAŞAYAN DERVİŞ
Bir derviş vardı, tek başına bir çölde yaşıyordu. Yanından bir hükümdar geçti. Derviş düşüncelere dalmış, dünya ile ilişkisini kesmiş durumdaydı. Başını kaldırıp hükümdara bakmadı bile.
Hükümdar, saltanatının gururuyla öfkelendi:
"Zaten," dedi, "bu hırkalılar takımı hayvan gibidir! Ne hak bilirler, ne insanlık!"
Yanındaki vezir de:
"Ey derviş, yanından geçen yeryüzünün sultanıydı; niçin saygı göstermedin? Niçin terbiyeli davranmadın?" diye sordu.
Derviş cevap verdi vezire:
"Söyle hükümdara, kim kendisinden para pul bekliyorsa saygıyı ondan beklesin! Şunu da bil ki, hükümdarlar halkı korumak içindir; halk, hükümdara kulluk etmek için değil!"
Kaynağı olsa da her bir nimetin,
Yoksulu korumak işi devletin...
Çoban için değildir elbet koyun,
Çoban koruması içindir onun.
Muradına ermiştir bugün biri,
Didinmekten perişandır diğeri...
Görürsün birkaç gün beklersen eğer:
Toprak düşler kuran beynini neyler!
Bir gün gelip çatar mukadder yazgı:
Kaybolur sultanlık, kölelik farkı...
Anlaşılmaz, ölünün toprağından,
Varsıl mıydı, yoksul muydu bu insan!
Hükümdar, dervişin konuşmasını haklı buldu.
"Dile benden, ne dilersin!" dedi.
Derviş cevap verdi:
"Bir daha beni rahatsız etmezseniz iyi olur!"
Hükümdar:
"O zaman, bana bir öğüt ver," deyince, derviş şunu söyledi:
"Şimdi elindeyken bu nimet, düşün:
Saltanat da, devlet de kalmaz bir gün!"
Gülistân
Çeviren:Kenan Sarıalioğlu
Bordo/Siyah Yayınları
Derleyen:Ayhan Görür