30 Temmuz 2009

Bir Kızılderili Öyküsü...

SEVGİ - LOVE

Bir Kızılderili Öyküsü

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri torunlarına eğitim veriyordu.

Onlara dedi ki:
"
İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş.
İki kurt arasında
:

  • Bu kurtlardan birisi; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı,açgözlülüğü, kibri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu temsil ediyor.

  • Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.
Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve diğer tüm insanların içinde...

"Çocuklar anlatılanları anlamak için bir dakika düşündüler ve içlerinden biri büyük babasına, "Hangi kurt kazanacak?" diye sordu.

Yaşlı Cherokee kısaca cevapladı: "Beslediğiniz kurt”.

Can Dostlarımdan
Sait Samir'ın
gönderisidir.



Derleyen: Ayhan Görür

27 Temmuz 2009

Her Şey Güzeldi...Yıldız Tümerdem




Her Şey Güzeldi

Her şey güzeldi
Çocukluk günlerimizde


Tahta çantamız
Yemek taslarımız
Kurşun kalemlerimiz

Çizgili defterlerimiz
Renkli tebeşirlerimiz
Sulu boyalarımız
Boynumuzda özenle
Taşıdığımız silgilerimiz

Beyaz yakalı
Siyah önlüklerimiz

ABECELİ alfabemiz
Güzel Türkçemizle
Dillendirdiğimiz şiirlerimiz

Her şey çok güzeldi
Çocukluk günlerimizde

Rüzgârlı tepelerde süzülen
Mavi küpeli uçurtmalarımızın
Renkli kuyrukları
Takılırdı hayallerimize
Gülümseyerek bakardık
Çocuk gözlerimizle

Çemberlerimizin çelik yürekli sesiydi
Karşı sokaklardan yansıyan
Sek sek taşlarıydı
Yerlerde keyifle kayan

Körebe oynardık kızlı, erkekli
Tertemiz yürekli ve de elle

Ağaç dallarından seyrederdik
Serçe kuşun yuvalarını
Sıcacık yumurtalı


Kurbağaların larvalı
Yaşamlarını gözlerdik

Suya gölge vurmuş yüreğimizle

Toprağı işler
Tohumu serperdik sevgi ile

Her şey güzeldi
Çocukluk günlerimizde


Beyaz bez pabuçlarımız
Bağcıkları düğümlü
Islanmasını istemezdik
Yağmurlu günlerimizde

Her şey güzeldi
Çocukluk günlerimizde

Çocuk Bayramlarımızın neşesi
Mavi göklerimizde
Ay yıldızlı bayrağımızla el ele

Evreni sevgiyle kucaklardık
O günlerde de
Şimdilerde olduğu gibi
İlkeli Beynimiz
Sevgi yüklü yüreğimizle.

Prof.Dr.Yıldız Tümerdem



Derleyen: Ayhan Görür

14 Temmuz 2009

Allahsız değil, hukukçuyuz... Sandra Day O'Conner



Supreme Court of the United States
http://en.wikipedia.org/wiki/Supreme_Court_of_the_United_States


Sandra Day O'Conner




Allahsız değil, hukukçuyuz...


  • ABD Yüksek Mahkemesi eski yargıçlarından siyasilere
    ABD Yüksek Mahkemesi’nin ilk kadın üyesi olan Sandra Day O’Conner, hukuku baskı altına alarak yargıçlara “Allahsız laikler” diyen siyasilere savaş açtı. O’Conner, bağımsız mahkemenin siyasi değil hukuki kararlar verdiğini, bir bilgisayar oyunu yardımıyla çocuklara öğretecek.


  • Reagan atadı partizan olmadı
    26 Mart 1930’da Arizona’da doğan Sandra Day O’Conner, Cumhuriyetçi Ronald Reagen döneminde ABD Yüksek Mahkemesi’nin ilk kadın üyesi olarak aldığı görevi, 2006’daki emekliliğine kadar sürdürdü. 2001 yılında Amerika’nın en güçlü ikinci kadını seçilen O’Conner, her davayı ayrı olarak ele alması ve siyasi bir bakış açısını reddetmesi ile tanındı. İfade özgürlüğünden kürtaja birçok önemli davada kritik oylar veren O’Conner, diğer ülkelerin hukuk sistemlerine gönderme yapmaktan çekinmeyerek ABD’de tartışma yaratmıştı. O’Conner, bir mütalaasında, Bahreyn Anayasası'nda bulunan “Hiçbir otorite bir yargıcın hükmünden üstün değildir ve yargının gidişatına hiçbir suretle müdahale edilmemelidir” maddesini hatırlatmış ve “Bizim de bunu tüm okullarda öğretmemiz lâzım” demişti. ABD üksek Mahkemesi’nde, bu kurumun ilk kadın üyesi olarak 1981-2006 yılları arasında görev yapan Sandra Day O’Conner (78), hukukun siyasi partizanlık yüzünden zan altında bırakılmasına ve toplumun bu konudaki bilinçsizliğine karşı savaş açtı. “ABD Kongresi’nin, bazı eyalet meclislerinin ve çeşitli özel çıkar gruplarının yargıçlara yönelik iğneleyici saldırılarının son yıllarda artmasından endişeliyim” diyen O’Conner, “Partizan saldırılar ve tırmanan siyasi baskı yüzünden, yargıçların adil ve tarafsız karar vermesi zorlaşıyor” ifadesini kullandı. New York’taki bir bilgisayar oyunu ve eğitim konferansında konuşan O’Conner, “Yargıçların aktivist olarak tanımlanarak, Allahsızlar, laikler ve kendi iradesini başkalarına empoze etmeye çalışan hümanistler diye yaftalandığı çokça kulağımıza geliyor” diye konuştu. O’Conner, “güçler ayrılığı” ilkesinin vatandaşlara yeterince öğretilmememesinden yakındı.


  • Bilgsayar oyunuyla eğitim
    Bağımsız yargıyı korumanın ancak eğitimle mümkün olduğunu savunan O’Conner, özellikle çocuklara ulaşmak için bir bilgisayar oyunu tasarladıklarını söyledi. Eylülde ilk aşaması internette devreye girecek olan “Our Courts” (Mahkemelerimiz) adlı ücretsiz oyun, üniversitelerin işbirliğiyle hazırlanacak ve 14-16 yaş arası çocuklara hitap edecek. Çocuklar oyunda bir mahkeme üyesini canlandıracaklardır ve örneğin “ifade özgürlüğü” ile ilgili bir senaryoda, belirli siyasi simgeleri taşıyan tişörtlerin okulda giyilmesinin anayasal bir hak olup olmadığını karara bağlayacaklar.

Hürriyet Gazetesi, 7 Haziran 2008

Our Courts ( Mahkemelerimiz)

Adalet

Judex strenuus hoc praecipue agit,ut vim et dolum compescat,quorum vis magis perniciosa est quanto apertior,dolus quanto tectior atque occultior.

*
Güçlü bir yargıç her şeyden önce zorbalığı ve dolandırıcılığı denetim altına almalıdır; bunlardan, zorbalık apaçık yapıldığında çok daha büyük tehlike arz eder.

Sermones Fideles Sive Interiora Rerum LIV. De Officio Judicis.

Francis Bacon

http://ayhangorur.blogspot.com/2009/03/adaletfrancis-bacon.html
Derleyen: Ayhan Görür