İpek Görür, Fotoğraf: Onur Görür
* * *
Biz o yağmur kuşağı çocuklarıydık
Bilgi bereket olur
Birikirdi beyinlerimize
Sevgi bulut olur
Yağardı yüreklerimize...
Emek yağmur olur
Yağardı topraklarımıza…
Biz o yağmur kuşağı çocuklarıydık
Kar taneleri olurduk
Kış günlerini dolu dolu yaşardık
Çığ olurduk
Sarp kayalıklardan kopup gelen
Sonra da
Güneşin ışıkları ile eriyerek
Nehirlere karışırdık
Sel olurduk coşkulu
Çavlan olurduk gür sesimizle
Gözeleri doldururduk
Akardık çeşmelerimizden
Ulaşırdık tertemiz denizlerimize...
Kıraç topraklarımıza can verirdik
Başak olurduk tarlalarımıza
Ürün olurduk bağlarımıza
Ağaç olurduk ormanlarımıza
Maden olurduk dağlarımıza...
Kan olurduk damarlarımızda
Can olurduk gelişirdik
Analarımızın kucaklarında
Bacı, kardeş olurduk ocaklarımıza
Can dostu, yoldaş olurduk sofralarımıza...
Biz o yağmur kuşağı çocuklarıydık
Dürüstlüğü yoğururduk nasırlı ellerimizle
Toprağı didiklerdik
Bükülmeyen bellerimizle
Geceyi gündüze katarak
Yaşardık yüksünmeden...
Karanlığa gün ışığına
Aydınlığı
Gezegenler ötesi parlaklığa taşırdık
Boşa gitmezdi çabalarımız
Işırdı evrenimiz
Sevgi olurduk, aşk olurduk
Ekmek olurduk, aş olurduk
Savaşsız barışı
Getirirdik Ülkemize / evrendekilere...
Biz o yağmur kuşağı çocuklarıydık
Ne kadın bilirdik kendimizi ne erkek
Sevgimiz
Tandırlarımızda pişen ekmeğimizdi
Mis kokulu, sıcacık...
Yüreğimizdi ocaklarımızı söndürmeyen
Kor ateş olurduk
Alev olurduk
Duman olur
Tüterdik bacalarımızdan
İnce ince...
Kâğıtsız, kalemsiz
Yazardık öykülerimizi
Ciltlere sığmazdık...
Bir ufuktan ötekine koşardık
Durup dinlenmeden
Ulardık bilgimize yenilerini
İğnesiz, ipliksiz...
Yürekliydik her birimiz
Dağları delerdik, toprağı bellerdik
Yolları düz ederdik
İstediğimizde...
Hep yürekli olduk
Sevginin eksilmediği o günlerde
Birlikteliğimizle...
Biz o yağmur kuşağı çocuklarıydık
Hep böyle kalalım istedik
Hep böyle eskimeden
Yok edemedi bizi acımasız yıllar
En azından ödün vermedik
Öz benliğimizden ve de değişmez ilkelerimizden...