A tribute to Michael Jackson.
The Earth Song by Andre Rieu and Carmen Monarcha
Derleyen: Ayhan Görür
_/ Her gün yepyeni bir gündür!..Everyday is a brand new day! /Unutma!.. Kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter...MEVLÂNÂ/İSTANBUL-TÜRKİYE
A tribute to Michael Jackson.
The Earth Song by Andre Rieu and Carmen Monarcha
Derleyen: Ayhan Görür
Onur Akın -Memleket İsterim
***
MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
***
I WOULD LIKE TO COUNTRIES
I would like to countries
Sky blue, green branches, get a yellow field;
Whether the land of flowers, birds.
I would like to countries
What is particularly heartfelt yearning to get what you worry;
Brothers finally get a fight.
I would like to countries
What no you and me get rich and poor;
Winter on the bark to get everyone home.
I would like to countries
Live, love it, such as heart;
If you get a complaint from the dead.
"google" çeviri...
Can dostlarımdan Orhan Kılıç'ın teknik bilgisi sayesinde oluşturuldu...
Derleyen: Ayhan Görür
Beste
: Dürrî Tûran
Güfte
: Mustafa Nafiz Irmak
Makam
: Bûselik
Usûl
: Düyek
Söyleyen
: Berrin Şener Ersoy
Bir sitemin zehriyle içimden yaralandım
Gözünün ateşiyle tutuşmuş gibi yandım
Bitti ümmid rüyası bir uykudan uyandım
Gözünün ateşiyle tutuşmuş gibi yandım
Derleyen: Ayhan Görür
Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
***
Derleyen: Ayhan Görür
brett whiteley
Derleyen: Ayhan Görür
Paraya tapanlar
Frigya kralı Midas’ın akıllı biri olmadığı söylenir. Bunun öyküsü de var...
Midas’ın adamları bir gün sarayın gül bahçesinde yaşlı bir adam gördüler. Zil zurna sarhoştu. Bir ağacın altında sızıp kalmıştı. Sorunca, Dionysos’un öğretmeni bilge Silenos olduğunu öğrendiler onun. Dionysos’a giderken yolunu şaşırmıştı.
Silenos’u yıkayıp arındırdılar, her yanını güllerle donatıp Midas’a görürdüler. Midas, sarhoşlar sarhoşu Silenos’u karşısında görünce çok sevindi.
Dionysos’un, iyi işler yapanı ödülsüz bırakmadığını duymuştu Midas, Silenos’un önüne düşüp, onu Dionysos’un bulunduğu yere götürdü.
Eski dostuna kavuşan Dionysos, Midas’a “Dile benden ne dilersin...” diye sordu.
Büyük yerden “küçük” istemek gözü toklara özgüdür. Midas, Dionysos’tan büyüğün de büyüğünü istedi: “Dokunduğum her şey altın olsun!” İkiletmeden, “Olur,” dedi, kıs kıs gülerek. Midas’ı büyüledi:
Dokunduğu her şey altın olacaktı! Silenos ise, önünde güz üretimi taze şarap; önce tadına bakıyor, sonra başına dikiyordu...
Sevincinden deliye dönen Midas, eski dostları baş başa bırakıp, sarayına döndü. Saraylılar, krallarını hiç böyle sevecen görmemişlerdi. Hemen sofraya oturdu. Midas lokmayı ağzına yaklaştırınca bakışları taş kesildi.
Ekmeğe uzandı, altın! Tasta su altın! Testide şarap, altın!.
Ertesi sabah Dionysos’a koştu. “Bahar olup etrafı yeşerten de sen, güz gelip sarartan da...Dün akşamdan beri boğazıma altın iğneler saplanıyor; büyünü boz da kurtar beni altından da altında da, olanca servetimden de!..” diye yalvardı.
Tanrı bu, verdiği derdin çaresini bilmez mi; “Git, Paktolos ırmağında yıkan...” dedi.
Bunlar olurken, altın nedir bilmeyen Silenos, içkisini yudumluyor, alaylı bakışlarla onları izliyordu.
Midas ırmağa koştu, tepeden tırnağa yıkanıp arındı. Büyü bozulunca sarayına koşup aç karnını doyurdu.
Acaba, o sırada torbalar dolusu altının bir lokma ekmeğin yerini tutmadığını düşünmüş müdür Midas?..
Adı yolsuzluğa karışanlara, arazi kapatanlara, vurgunculara ibret olsun bu öykü! Bu tür adamların hangi tanrıya taptıklarını merak mı ediyorsunuz; öyleyse, yalaka takımından kurtulmak için canını dağlara atan Atinalı Timon’un, toprağın altında altın bulunca neler söylediğini Shakespeare’in ağzından dinleyelim...
Aman bu ne? Altın! Sarı, pırıl pırıl, halis altın!
Ben kök istedim sizden, cömert tanrılar, kök!
Altının bu kadar karayı ak, çirkini güzel,
Yanlışı doğru, soysuzu doğru, yaşlıyı genç;
Korkağı yiğit etmeye yeter de artar bile.
Bu sarı köle dinleri yıkar da yapar da:
Cehenlemliği cennetlik eder;
İğrenç cüzzamlıları sevdirir insana;
Hırsızları başköşelere oturtup
Şanlar, şerefler, alkışlarla senatörler arasına sokar.
Yıpranmış dullara koca bulduran budur,
Hastaneyi, çıbanlı hastaları tiksindiren kadına
Gül kokulaı sürer, nisan kokuları getiren bu!
Hadi git, adı batası çamur!
Seni bütün insanlığın ortak orospusu seni!
Sen değil misin millet sürülerini birbirine düşüren?
Benjamin Franklin’in şu özdeyişi de kulaklara küpe olsun:
“Para her şeyi yapar diyen, para için her şeyi yapar!”
Adnan Binyazar
KURTULUŞ SAVAŞINDA:
SESSİZ, DURGUN, BAŞI EĞİK KALMAYINIZ.
Gâzi Mustafa Kemal ATATÜRK
Veda
Senaryo: Zülfü Livaneli
Atatürk'ü oynayan aktörlerden:
Sinan Tuzcu
Derleyen: Ayhan Görür
Derleyen: Ayhan Görür