28 Mayıs 2009

Eş yitirmenin yarattığı oyuk hiç sağalmıyor...Adnan Binyazar



Dinsel Hitit Sancağı... (M.Ö.2100 - 2000)

ADNAN BİNYAZAR


MASALINI YİTİREN DEV
ANI ROMAN


DIRANAS'IN SORUSU

Hem de bir ölüm gününde, Bedrettin Cömert'in
gök ekin gibi biçilip sonsuz yolculuğuna çıkarıldığı
cami avlusunda, yaşlı ve hastalıklı bir adam yanıma yaklaştı,
"Gerçekten, yazdıklarınızı yaşadınız mı?" diye sordu.
...
Ağır hastalıkla, ilk gördüğüm günlerindeki o görkemini
gerilerde bırakmış
Ahmet Muhip Dıranas'ı tanıyamamış,
sıradan biri sormuşçasına, yalnızca "Evet!" deyivermiştim.
...
Bedende yaratılan oyuklar sağalıyor da,
yürek oyukluğu hep işliyor.
Eş yitirmenin yarattığı oyuk ise hiç sağalmıyor.
Büyük ozanlara büyük şiirleri,
yüreği depreme uğratan içsel acılar yazdırtıyor olmalı.
Eşimim artık yaşamadığı
bir İstanbul yazında
beni sabahlara kadar dinleyen Fazıl Hüsnü Dağlarca,
"Eş Ağıdı -Gömüt Taşında Söylemler
" şiiriyle,
acıma ağıt yaktı:

Eş Ağıdı -Gömüt Taşında Söylemler

O Çorumda doğmuş Hititli bir kız
Ben Hititli bir genç
Sevgimizi kıskanan ölüm
Bütün ölümlerden iğrenç

Gömüldü ya Çorum toprakları hep açar
Nice çiçekleriyle onu
Ben gece gündüz sevgisini açarım
Yadsırım ölüm denen sonu

Hitit karanlıklarında
Sesin gecemizi aydınlık ederdi
Sanki güzelliğin:
"Sen beni benden çok yaşayacaksın "
derdi.

Karımı çok sevdim ben binlerce yıl
Seviyorum da
İşte gece bir gündüz bir çiçek
Hitit yeli evliliğimizi büyütür Çorum'da.

Ne yazar deme karısı ölmüş de
Acısından dev olmuştır işte:
Gök ağzımda leblebi
Bakışları Hitit elleri Çorum
Yazar yüreğine Adnan - Binyazar
(Temmuz 1991)
Fazıl Hüsnü Dağlarca


Eş ağıtı yaşayıp acısını içine gömene sorusu ne olurdu Dranas'ın?...

Eş yitiren, zamanın anahtarını elinden düşürür; kalan yaşamında, yürekte bilince dönüşen acının adaletsizliğiyle boğuşur durur.

Adnan Binyazar
Masalını Yitiren Dev

s,11-19
Can Yayınları

Hitit (Hasanoğlan, Ankara) Kadını

*
Ahmet Muhip Dıranas

Büyük Olsun

_/ İnsan bir yanınca Kerem misâli yanmalı,
Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı. _/

http://ayhangorur.blogspot.com/2007/01/byk-olsunahmet-muhip-dranas.html
(Lütfen Tıklayınız)

Derleyen: Ayhan Görür

18 Mayıs 2009

Sonsuzluğa Doğru...Türkan Saylan



Hak Yolunda Güle Güle

13 Aralık 1935 - 18 Mayıs 2009
Dr.Türkan Saylan

KARANLIKTAN AYDINLIĞA


Kendini Bilen
İnsan Dostu
Hak Yolunda Bir Savaşçı

Ölümsüzler

Burda
Dağ ve ses
Duyulur uğultusu
Gökyüzünden

Burda zaman ve su.

Burda toprak toprak
İlk insanlardan beri gücü yaradılışın,
Burda
kanatları kopan kuş
Uçmakta
Yıldızlarla yellerle yok olmuş.

Nasıl da belli
Güzelliğinden,
Karanlıkta sıcakta nurda
Özdeklerden özdeklere geçen şey
Burda.


Karşı koymuş tutsaklığa
Çirkinliğe geriliğe hep
Burda
doğar yüce gün
Burda
Bütün ölümsüzleri
yeryüzünün.


Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
Türkan Saylan hakkında...
http://ayhangorur.blogspot.com/2009/04/karanlktan-aydnlgahak-yolunda-bir.html

Derleyen: Ayhan Görür

6 Mayıs 2009

İşleyen Ekonomi Çarkı: Tam Bir Paradox Örneği...




EKONOMİ ÜZERİNE !...

  • Mevsim yaz, aylardan Ağustos ayı. Riviera kıyısında küçük bir kasaba, yaz sezonu, ancak yağmur yağıyor, yani kasaba bomboş.

  • Herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar.

  • Şans eseri bir otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 $ bırakıp, odaya bakmaya çıkıyor.

  • Otel sahibi parayı hemen alıp, et marketine olan borcunu ödüyor.

  • Market sahibi 100 doları kaparak, hemen toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor.

  • Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren son defa birlikte olduğu fahişeye götürüyor.

  • Fahişe parayı alıp aynı otele giderek oraya olan borcunu ödüyor...

  • Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100 $ parasını alarak kasabayı terk ediyor.

  • Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor, ancak:

  • TÜM KASABA BORÇLARINDAN KURTULUYOR
    VE
    GELECEĞE ÜMİTLE BAKIYOR!!!


  • Paradoks nedir?
    Türkçe'ye Fransızca paradoxe sözcüğünden türeyerek giren paradoks sözcüğünün, etimolojik anlamda kökeni Yunanca paradoxos yani "karşıt/çelişen (düşünce)"dir. Paradoxon, paradoks (karşıt düşünce) içeren iddia anlamındadır. (Yunanca para: Yan(ında), boyunca; üzerinden, dışa; karşı. Yunanca doxa: Düşünce; niyet. Ayrıca Yunanca dogma: Düşünce; karar; tez.) Bu Yunanca kökenli sözcüğün Latince'ye paradoxus olarak girmesi, sözcüğün daha sonra (17. yüzyılda) Batı dillerinde yer almasını sağlamıştır. Kökende sözcük 'kabul görmüş bir düşünceyle çelişen, karşıt bir ifade' anlamında kullanılırken, bugün bu anlamdan ziyade yukarıda belirtilen felsefi ve mantıki anlamda kullanılmaktadır.

    Can dostlarımdan Orhan Kılıç gönderisidir...

Çarşı Kültürünü ve Ekonomisini Bilen Kadın
ve
İktisat Profesörü
*
Diğer bir yol:
Ekonomik kriz nasıl atlatılır?
http://ayhangorur.blogspot.com/2009/01/ekonomik-kriz-nasl-atlatlrve-sava.html


Derleyen: Ayhan Görür

2 Mayıs 2009

Söz...Chief Sattle...



Chief Seattle

Beyaz adam
annesi toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne,
alıp satılacak,
yağmalanacak bir şey gözüyle bakar.

Onun
bu ihtirasıdır ki,
toprakları çölleştirecek ve
her şeyi yiyip bitirecektir.

Beyaz adamın
kurduğu kentlerde
huzur ve barış yoktur.
Bu kentlerde bir çiçeğin
taç yapraklarını açarken çıkardığı tatlı sesler
ve
bir kelebeğin kanat çırpınışları duyulamaz.

Beyaz adam
paranın yenmeyen bir şey olduğunu,
son ırmak kuruduğunda,son ağaç yok olduğunda,
son balık öldüğünde anlayacak…

Kızılderili Şef Seattle
1853

Fotoğraf, Ayhan Görür

Derleyen: Ayhan Görür